11 Temmuz 2008 Cuma

Bebeğim Sen Bizle Dalga mı Geçiyorsun?

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, iç siyasi belirsizliğin Hazine’ye getirdiği ilave yükün yaklaşık 20 milyar YTL düzeyinde olduğunu söyledi. Özellikle, mart ayındaki gelişmelerin ardından ortaya çıkan siyasi belirsizliğin, Türkiye ekonomisini, dışarıdaki gelişmelerden daha olumsuz etkilediğini vurgulayan Şimşek şöyle konuştu:

“Dünyadaki ekonomik sıkıntıların, tüm küresel ekonomiyi derinden etkilemesine rağmen, Türkiye başlangıçta, bu krizden en az etkilenen ülkeler arasında bulunuyordu. Bizim ve tüm yerli-yabancı uzmanların görüşü, eğer Türkiye’de bu iç siyasi belirsizlik olmasaydı, Türkiye, dışarıdaki krizden en az etkilenen ülkeler arasında yer alacaktı, çünkü ekonomimiz normalleşme sürecine girmişti.”

AKP’yi kapatma davasından önce yüzde 17 civarında olan Hazine faizinin davanın ardından yükseldiğini anlatan Şimşek şöyle devam etti:

“Bugün faizler yüzde 22.5 civarına çıktı. Yani kapatma davasının ardından faizler 5.5 puan artış gösterdi. İç siyasi belirsizlik nedeniyle Hazine daha yüksek maliyetlerle borçlanıyor. Faizlerdeki 1 puanlık artışın Hazine’ye getirdiği ilave yük 3.5-4 milyar YTL. Öyleyse iç siyasi belirsizliğin Hazine’ye getirdiği ilave yük yaklaşık 20 milyar YTL düzeyinde.”
***

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Bay Şimşek’e göre, ekonomide durum “güllük gülistanlık” idi. Ekonomi normalleşme sürecine girmişti. Dışarıdaki rüzgârlar bile bizi sallamıyordu... Ama ... ”Ah şu gözü kör olası siyasi belirsizlik... Her şeyi rezil etti. Üstelik 20 milyar dolarlık bir fatura çıkardı...”
Hikâyeyi bilmeyen vardır. Anlatayım: “Beş altı yaşlarındaki çocuk, eniştesini bir kenara çekmiş. “Enişteciğim” demiş.” Ablamla evlendiğinizden bu yana kaç yıl geçti... Sizin ne zaman çocuğunuz olacak?”
Enişte bey başlamış anlatmaya, “Bak evladım” demiş. “Biliyorsun çocukları leylekler getirir. Bugüne kadar bebek sipariş edecek leylek bulamadık. Eğer bu ilkbahardaki göç sırasında leylekler bizim evin üzerinden de geçerse, biz de bir bebek ısmarlarız.”
Çocuk eniştesinin yüzüne bakmış, bakmış... Sonra kafasını kaşımış... ”Enişte” demiş... ”Siz böyle bebek sahibi olacağınızı sanıyorsanız, biz daha çooook bekleriz...”
Hikâyedeki gibi, Bay Şimşek, sorunların sadece ve sadece “siyasi belirsizlikten kaynaklandığını” sanıyorsa, biz daha çoook bekleriz.

1) Evet, siyasi belirsizlik, yatırım harcama kararı verecekleri etkiler. Ama siyasi belirsizliğin sorumlusu kim? TBMM’de çoğunluğa sahip bir siyasi parti, onun hükümeti, Cumhurbaşkanı var. Bürokrasinin tepelerinde yandaşları oturuyor.
Ama geliniz görünüz ki, bu partinin ‘zafer kazandığı’ seçimden bu yana ülkede siyasi belirsizlik ve huzursuzluk tırmanıyor.
Siyasi belirsizliğe ve huzursuzluğa neden olan konuları ekonomik ve sosyal sorunların önüne ısrarla çıkaran parti, iktidar partisi, hükümet ise Bay Şimşek’in de üyesi olduğu hükümet. Ekonomiden Sorumlu Bay Şimşek, “ekonomi” konuşacağına, devamlı “siyaset” konuşuyor. ‘Siyasi belirsizlik ve huzursuzluk’ ateşine benzin döküyor.

2) Ekonominin tüm dengeleri tamamdı da siyasi belirsizlik sonucu mu dengeler bozuldu?
(a) Cari açık tırmanıyor. Özelleştirilecek KİT, satılacak kamu ve özel sektör varlığı azaldığı için, dışarıda alıcıların hevesi kaçtığı için, bundan sonra özelleştirme geliri ve varlık satışıyla döviz bulmak zorlaştı. Açığı krediyle kapatmaya mecburuz.
Kredi verecekler, açığın büyüklüğü ve de siyasi huzursuzluk nedeniyle faizi yükseltmeye başladı.
(b) Ucuz döviz ithalatı coşturmaya devam ediyor.
(c) İşsizlik azalmıyor, artıyor.
(d) Yüksek faizin de rüzgârıyla ülkede gelir dağılımı giderek çarpıklaşıyor. Dar ve sabit gelirli pahalılıktan yakınıyor.
(e) Hükümetin IMF ve AB çıpalarını gevşetmesi, politikalarını oluşturamaması, ekonomide, içeride ve dışarıda ciddi kararlar alınmasını güçleştiriyor.

Özetle, “Evet, siyasi belirsizlik” ekonomiyi olumsuz etkiler... Ama bizim ekonomimizin siyasi belirsizlikten daha önemli, temel sorunları var. Bunları çözemeyenlerin, “siyasi belirsizlik” bahanesiyle günahtan kurtulmaları mümkün olamaz.

Yazı: Güngör Uras

Hiç yorum yok: