11 Temmuz 2008 Cuma

Alex Ferguson, F.Bahçe’ye gelse...


Ferguson’un 1986-87 sezonunda Manchester United’ı 11’inci yapması başarısızlık sayılmamıştı, zira takım disiplininde sorunlar yaşıyor, ciddi alkol problemi olan oyuncularla çalışıyordu. United’daki ikinci sezonunda da Steve Bruce ve Brian McClair gibi isabetli transferlerle M.United’ı lig ikinciliğine taşımıştı zaten...

88-89’da Mark Hughes’un da dönüşüyle takımın daha da güçlendiği varsayılıyordu, ama sonuç büyük bir hayal kırıklığı idi: On birincilik...
Alex Ferguson kararlıydı, yaz transfer döneminde ciddi paralar harcayarak kadroyu Paul Ince, Neill Webb ve Gary Pallister’la güçlendirdi. Ama işler bir türlü düzelmiyordu, utanç verici 5-1’lik City derbisi mağlubiyetinin ardından taraftarların elinde şu pankart yükseliyordu: “3 yıldır mazeret dinliyoruz ama sonuç hâlâ berbat... Esen kal Ferguson”...
Herkes Ferguson’un yolun sonuna geldiğini düşünüyordu, ama beterin beteri vardı, Manchester City utancından sonraki 8 maçta 6 mağlubiyet ve 2 beraberlik alındı... Manchester United, taraftar protestosu ve istikrarsız sonuçlar arasında geçirdiği 1989-90 sezonunu da ancak on üçüncü sırada bitirebildi. Ferguson’un tek tesellisi görevdeki 4 yılının sonunda kazanılabilen ilk kupaydı: FA Cup...
Bu 4 yıl boyunca Ferguson, herhangi bir Türk takımında çalışıyor olsaydı, kaç kez kovulurdu düşünebiliyor musunuz?

Ağustos 1995: Yaz transfer döneminde takımın üç önemli yıldızını sürpriz bir biçimde sattı. Ince’in Inter’e, Hughes’un Chelsea’ye, Kanchelskis’in Everton’a verilmesini medya şiddetle eleştiriyordu. Ferguson’sa United’ın yeni neslinin onların yerini dolduracağını düşünüyordu ki, sezonun ilk maçında 3-1’lik Aston Villa mağlubiyeti geldi. İngiltere’nin en saygın köşe yazarlarından Alan Hansen’in o günkü satırları hâlâ hafızalarda imiş: “Beckham, Neville, Scholes, Butt... Şampiyonluk çocuklarla kazanılmaz”

Ekim-Kasım 1996: United ’ın yeni çocuklarıyla ilgili tartışmalar sürerken, ligde 3 m aç üst üste kaybedilmiş, söz konusu 3 maçta (6’sı Southampton’dan) tam 13 gol yenilmişti. Üstüne bir de Avrupa kupalarındaki 40 yıllık iç saha yenilmezlik rekoru, bir Türk takımına, Fenerbahçe’ye karşı kaybedilmişti. Old Trafford’un Fenerbahçe’den sonraki misafiri Juventus da 3 puanla dönmüştü oradan... Medyaya göre yolun sonu gelmişti...

Aralık 2001: 1999’daki Ş.Ligi-Premier Lig-FA Cup zaferi ve üst üste gelen 3 şampiyonluğun ardından Ferguson’un emeklilik vakti geldiğini söylüyorlardı bu kez. Ligin ikinci maçından sonra kişisel nedenler nedeniyle Stam’ı göndermiş, aralık ayı itibariyle de ligde dokuzuncu sıraya gerilemişti... Ferguson emekliliğini erken açıklamasının takımı olumsuz etkilediğini söyleyerek bırakmaktan vazgeçmiş, ama sezonun hayal kırıklığı ile bitmesine engel olamamıştı: Kupasız bir sezon ve 8 yıl sonra ilk kez gelen lig üçüncülüğü...

Haziran 2006: Mourinho İngiltere Ligi’nde rüzgâr gibi esiyordu şimdi de... M.United üç sezondur lig şampiyonluğundan uzaktı ve yeni patronlar artık kupa görmek istiyordu... Roy Keane ve Van Nistelrooy ayrılmış, Vidic ve Evra alınmış ama son 3 sezonda yapılmış başarısız Djemba-Djemba, Kleberson, Barthez transferleri de akıllardan çıkmamıştı... Ferguson’sa Ronaldo ile Rooney’nin Dünya Kupası’nda ettikleri kavgayı dert ediyordu sadece...

Bugün, 7 Temmuz 2008, Alex Ferguson, 3 başarısız sezonun ardından iki lig şampiyonluğu, bir Ş.Ligi kupası daha kazandı ve United’daki 22’nci sezonuna hazırlanıyor... Ferguson’un M.United’ın başında olduğu dönemde Fenerbahçe’deyse 26 hoca çalışmış: Stankovic, Yücetürk, Csernai, Aktuna, Veselinovic, Kaner, Hiddink, Togay, Tırpan, Venglos, Osieck, Ivic, Parreira, Lazaroni, Veselinovic, Baric, Löw, Dilmen, Zeman, Sofuoğlu, Denizli, Lorant, Çetin, Güney, Daum ve Zico...

26’ncı hocanın çalıştığı iki yıllık dönemde, UEFA Ligi tarihinde 4 büyük ülkeden 4 takımın bir araya geldiği tek gruptan çıktığını... Aynı sezonda Fenerbahçe tarihinin Avrupa’da bir sezonda en fazla maç yapma rekoru kırdığını... Bir sonraki sezon, Ş.Ligi’nde 5 kez yer alıp gruptan çıkamamış tek takımı, ön elemesinde bile seri başı olmadığı ve dördüncü torbadan kuraya girdiği halde gruptan çıkardığını... 44 yıl sonra Fenerbahçe’ye Avrupa’da çeyrek final oynattığını... 24 Avrupa kupası maçında 8 kez mağlup durumdan geri döndüğünü... UEFA kulüpler sıralamasında 89’unculuktan 34’üncülüğe tırmandırdığını... Ama, çalıştığı iki yılın birini şampiyon bitiremediğini düşünürsek...

Sahi Alex Ferguson Fenerbahçe’ye gelseydi, ne kadar çalışabilirdi acaba? Veya 27’nci hocanın kaderinin farklı olacağını düşünmek ne kadar gerçekçi sayılabilir?

Yazı: Uğur Meleke

Hiç yorum yok: