
Şimdi bunu okuyunca aklıma bizim meşhur şeref tribunlerimiz geldi. O şeref tribunlerinde eski milli oyuncuyu bırakın (adam bir de o ülkenin herhangi bir kulüp takımının kazandığı son Şampiyonlar Ligi Kupası’nın mimarı olan adam) bakanın bacanağının oturduğunu bilirim. Bir de ben bu isme takmış durumdayım. Şeref Tribünü. Avrupa’da bir tane stadda "Tribune of Honor" ya da "Honorary Tribune" diye bir şey duymadım. Business Seats vardır, onun altında da protokol denen koltuklar vardır, zaten o protokolda kimin nereye oturacağı da bellidir, hepsi isme rezerv edilmiştir. Son Galatasaray-Fenerbahçe maçında Fatih Terim maçı izlemeye geldiğinde yerinde başka birisinin oturduğunu gördüğü için staddan ayrılmıştı. Daha önce o tribünlerde oturan yönetici sıfatındaki bazı kişilerin çıkış tünelinin ağzında bitip futbolcu tartakladığını da biliyoruz. En son Avusturya-Almanya maçını izleyenler görmüştür, iki takımın hocaları, Hickersberger ve Löw hakem tarafından tribünlere gönderilince protokol tribününe çıktılar. En ufak bir kamera açısından bile en az 10 tane boş koltuk saydım. Türkiye’de bir Dünya Kupası düzenlendiğini ve Türkiye’nin maçı olduğunu düşünün, o tribunlerde kimlerin çocuğu, yeğeni, doktoru, manavı, bakkalı oturur siz hesaplayın. Tek bir boş koltuk olur mu orada? Böyle bir hengame var bizim tribunlerimizde, ne zaman çözülür bilemiyorum.
Yazı: Flying Dutchman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder