1 Ağustos 2008 Cuma

Demokratik(!) Toplum Partisi

2007 seçimlerinden sonra Kürt sorununu demokratik ortama taşıyabilmek için bir "umut" olarak sunulan DTP' nin, umut mu yoksa borazan mı olduğuna karar vermeniz için iki örnek:

1. olay: "İstanbul Güngören’de önceki akşam yaşanan çifte bombalı saldırı ilk değil. Bu saldırının benzerleri, 2006 ve 2007’de Adana’da ve İzmir'de PKK’lı teröristlerce uygulanmıştı. 7 Nisan 2007’de polis merkezine yönelik denemede olası bir facia atlatılmış, diğerinde yeterli önlem alınamaması nedeniyle 17 kişi yaralanmıştı. Yine Adana’da bir bankanın ATM’sinde 4 Ağustos 2006’da meydana gelen ilk patlamanın ardından çarşı merkezi kalabalık olduğu için yeterli boşaltma yapılamamış, 15 dakika sonra 30 metre ileride meydana gelen ikinci patlamada 17 kişi yaranlamıştı. Yine benzer bir saldırı da 2 Ekim 2007’de İzmir’in Şirinyer semtinde yaşanmıştı." demiş basınımız.

DTP ne demiş?: “Bu olayı bütün boyutlarıyla ele alıp değerlendirmemiz lazım. Peşinen adresler göstererek gerginlik yaratmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü sürece baktığımızda, bir - iki gün önce bombalar patladı. Arkasından Lice’de, yine birkaç gün önce Bingöl’de yaşanan bir olay var. Hemen adres gösterildi. Ama Ergenekon’la bağlantısı olduğunu görüyoruz. Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlerle karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Geçmişte yaşadığımız bazı olaylar bizi daha tedbirli konuşmaya sevk ediyor.”

2. olay: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Güngören’deki patlamaları lanetleyerek, “Bir milli lanet kampanyası ortaya koyabilmeliyiz ve bunu yapanları yapamaz hale getirmeliyiz” dedi. Baykal, “Bizim sadece dövünmemiz, acımamız yetmiyor. Milyonlarca insanımızın bunu yapanları yüksek sesle lanetlemesi lazım. Bunu yapanlara ve destekçilerine karşı milli bir tepkiyi ortaya koymamız lazım. Ancak böyle yaparsak böyle olayların ortaya çıkmasına engel olabiliriz” dedi.

DTP ne demiş?: “Ergenekon çetesinin avukatlığını yapan Baykal, bu korkunç katliamı fırsat bilerek, mal bulmuş mağribi misali, kendini düze çıkarmaya çalışıyor. Baykal, halkı kime karşı sokağa davet ediyorsun? Kürtlere karşı bir linç kampanyasından mı medet umuyorsun?” diye sordu.

Umut olarak İbrahim Tatlıses'i koyun önümüze, o bile daha inandırıcı olur..

Hiç yorum yok: