13 Mart 2009 Cuma

Cumhuriyet Rekorları


Başbakan sık sık, cumhuriyet tarihinde yapılmamış işlerin AKP iktidarında tamamlandığını söylüyor. Doğru olabilir. Bunun iki örneği de bu hafta yaşandı. Biri döviz kurunun geldiği düzey, diğeri de bir ay içinde sanayinin gösterdiği en büyük küçülme oranı! Bu veriler krizin bizi teğet geçtiği veriler. Geçmeseydi ne olacaktı?

Bu hafta sanayi verileri açıklandı. Ocak ayında daralma geçen yıla göre yüzde 21 olmuş! Dayanıklı tüketim malları yüzde 25’ten fazla daralmış. Fakat özellikle sermaye malları imalatının yüzde 44’e ulaşan daralması, yatırımların durduğunu ve büyük bir durgunluğun tam da göbeğinde olunduğunu gösteriyor.

Bütçe yönetiminde de sorunlar büyüyor. Açık giderek artıyor. Durgunluk derinleştiği için de başta vergi tahsilatı düşüyor. Harcamalar ise seçim öncesi bol kepçe sürüyor. Bu durumda açık büyüyor ama yapılabilecekler daha kısıtlı hale geliyor.

Pazartesi açıklanan verilere göre, ara malı üretimi (bir önceki yılın aynı ayına göre) yüzde 24, dayanıklı tüketim malı üretimi yüzde 25.4, yatırım malları üretimi ise yüzde 45 düşmüş. Olağanüstü düşüşler. Özellikle yatırım malları üretimindeki düşüş sanayinin bu krizin pek de kısa vadede atlatılamayacağına inandığını gösteriyor. Yukarıdaki tablodaki temel sektörlere bakılırsa, gerilemenin çok daha büyük ve emek yoğun sektörlerde olduğu görülür. Yani hızla artacak bir işsizlik kapının eşiğinde bekliyor.

Benzer bir düşüş 2001 yılının kasım ayında da gerçekleşmişti. Düşüş yüzde 14.4’tü. Ancak bu bir kez olmuş ve şubat krizinden tam 9 ay sonra gerçekleşmişti. Oysa ekim krizinden bu yana 4 ay geçti ve sanayi daralması yüzde 21 oldu. Demek ki, çok daha kötü bir krizin eşiğinde ya da ortasındayız. 2001 yılında ekonomi yüzde 5.7 daralmıştı. Bu yıl ekonomi yüzde 7-8 daralırsa hiç şaşmamalı. İşte o da bir cumhuriyet rekoru olabilir.

Dış ticaret açığı yıl sonunda 15, dış açık da 10 milyar doları bile bulmayabilir. Peki, bu finanse edilebilir mi? Zor. Çünkü özel kesim dış borçlarını ödemeye devam ediyor. Üstelik bir ölçüde de sıcak para çıkışı yaşanıyor. Bu nedenle, Türkiye IMF ile anlaşmak zorunda.. O da yetmez, dolu dolu bir 20-25 milyar dolar alması gerek.

Ekonomi küçülüyor. İşsizlik artıyor. Başbakan ise bir meydandan ötekine koşturuyor. Ama endişelenmeyin, galiba yine ABD yardıma -değirmene taşıma su getirmeye- geliyor.

Hiç yorum yok: