16 Temmuz 2008 Çarşamba

Ellerine Sağlık

Mustafa Denizli'ye 1998 Dünya Kupası eleme grubunda Belçika'ya İstanbul'da 3-1yenildiğimiz maçtan sonra Amigo Orhan'ın 8 merdiven yukarıdan uçarak attığı kafa hala hafızalardadır. Brezilya asıllı Belçika'lı Oliveira'nın hat-trick yaptığı maç, aynı zamanda İlker Yasin'in bir gol pozisyonunda kaleye vurmak yerine pas vermeyi tercih eden Fatih Akyel'e "hani Fatih oradan yaradana sığınıp kaleye vursan, topla beraber kaleci de içeri girecek" diye serzenişte bulunduğu maçtır. Sonuçta o süreci sonunda milli takım Hollanda ve Belçika'nın arkasında kalarak finaller vizesi alamamıştır.

Geçtiğimiz hafta İtalya'nın güneyindeki sahil kasabası Fasano'da tatil yaparak dünya kupasındaki hüsranı unutmaya çalışan Donadoni'nin de havasını almışlar Denizli'ye benzer şekilde. Eşiyle beraber bir lokantada yemek yiyen Donadoni, bir başka müşterinin kendisine, oturduğu masanın üst katından bir bardak dolusu suyu boca etmesiyle ufak çapta bir gusül abdesti almış. Dün de Fasano'nun valisi Lello Di Bari özür dilemiş İtalyan teknik adamdan, gerekçe olarak da "hiç uygarca bir davranış değil" demiş. Ben valinin sözlerinden şunu sezdim, "bu top sakallı, bıyıklı forvetini de yanına alıp bizi yerin dibine soktu, topla tüfekle gitmek lazım bu arkadaşa"....Evet biraz fazla şey anlamışım ama dünya şampiyonu takımı rezalet bir futbolla turnuvadan edersen alacağın tepki de bu olur.

Hiç yorum yok: