16 Temmuz 2008 Çarşamba

Dış Borç Giderek Büyüyor

Türkiye’nin temel sorunlarından biri oldum olası dış açık vermesidir. İthalatı ihracatından daha fazla olduğu için yahut da tüketimi ülke içindeki üretimden fazla olduğu için oldum olası dış borç almak zorunda kalmıştır. Geçmişte birçok mali kriz de bu nedenle oluşmuştur. Ancak bugün böylesi bir olasılığı pek dile getiren yok.

Son mali krizin hemen ertesinde dış borç 77 milyar doların altındaydı. IMF’den gelen paralarla borç 97 milyar doların üstüne çıktı. Sonra açıkçası 2005 yılına dek pek hızlı artmadı. 2005 yılında toplam net dış borçlar 123 milyar doların altındaydı. 2005 yılından sonra ise tekrar hızlıca bir büyüme trendine girdi. Nihayet bu yılın ilk üç ayında 196 milyar dolara tırmandı.
Bununla beraber ekonomi de hızla büyüdüğü için dış borçlar milli gelire oranla pek büyümedi. Hatta aksine son birkaç yılı dışarıda bırakırsak kriz yıllarında hep küçüldü. Yani Türkiye her nasılsa dış borçlarını rakamsal olarak büyütse de, oransal olarak küçültmeyi başardı. Pekiyi sürekli daha fazla dış açık veren bir ülkede bu nasıl gerçekleşti?

En baştaki açıklama hiç kuşkusuz milli gelirin TL bazında hesaplanması ve YTL’nin de sürekli değer kazanması nedeniyle dolar bazında milli gelirin son yıllarda çok aşırı bir hızda büyümüş olması (tam 3,7 kat). Oysa milli gelir TL bazında reel olarak 2002 yılından bu yana sadece yüzde 48 büyüdü. YTL’nin giderek güç kazanmasıyla elde edilen bu fiktif yani hayali büyüme ne yazık ki, borç dinamiklerinde de saçma sapan bir manzara gösteriyor.

Net dış borç stoku ve reel olarak değer kazanmış milli gelir üzerinden hesaplanan bu durum dış borçların 5 yılda yüzde 40 oranından yüzde 20 oranına indiğini gösteriyor. Oysa brüt dış borçların milli gelir oranına bakmak daha doğru.

Bankaların ve Merkez Bankası’nın dış varlıkları artmış olabilir. Ancak dış açık nedeniyle artan dış borçların gerçek milli gelir rakamına oranı azalmak şöyle dursun, artıyor da denebilir.
2001 yılında brüt dış borçların milli gelire oranı yüzde 52 iken, bugün gerçek (kurdan değer kazanmamış) milli gelire oranı yüzde 77’ye çıkmış durumda.

Yok, eğer illa ki net dış borçlardan hareket etmek istiyoruz derseniz de, yüzde 39 olan dış borç-milli gelir oranı yüzde 41,4 olacaktı. Yani düzelme olmayacaktı. Kimse kimseyi kandırmasın; dış borçlar ciddi bir sorundur. Ve artan dış açıkla daha da büyük bir sorun olmaktadır...

Yazı: Hurşit Güneş

Hiç yorum yok: