1 Şubat 2009 Pazar

Ahmet Davutoğlu ve AKP Dış Politikası

Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanı Profesör Ahmet Davutoğlu AKP’nin hem ideologu hem de dış politika yapıcısı...

AKP iktidarı bir taraftan Arabizan bir İslam yorumunu empoze ederek Türkiye’nin içini Ortadoğululaştırırken, diğer yandan da Türk dış politikasını Ortadoğululaştırıyor. Entegrasyonun âlâsı AKP politikasının bu iç ve dış boyutları arasında kurulmaktadır.
Davutoğlu, AKP’nin dış politikada bir “rejim değişikliği” uyguladığını yazınca kızıyor. Hiç kızmaya hakkı yok. Son Gazze krizindeki performansları bir fiyasko olarak kayıtlara geçse de aslında tuttukları yolda aşama kaydetmişlerdir.

AKP’nin Hamas fanatizmi, Türk dış politikasının Batı/AB boyutunu nasıl destekleyecekmiş? Bunun neresi “entegre dış politika”?
Asıl yapılması gereken, Batı ittifakının üyesi olarak kalmaya kararlı bir Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefine odaklanmış dış politikasıyla, içeride sürekli kılacağı demokratikleşme ve modernleşme hamleleri arasında bir entegrasyon sağlamaktır.

Türkiye hem içerde, hem dışarıda AB’ye odaklanmadıkça zaten AB üyesi olamaz.
AKP, AB üyeliği hedefine odaklanmış olsaydı, bu iktidar Anadolu’da baskıcı bir dinci muhafazakârlığı hâkim kılmaz, bir Başbakan da basına boykot çağrıları yapmazdı.
Egemen Bağış’ın başmüzakereci atanması üzerine Polyannacılık oynamaya başlayanlar Davutoğlu’nun etki ve söylemini iyi incelesinler...

Türkiye’nin yapıcı bir rol oynayabilmesi için demokrasisini evrensel normlarda kökleştirmesi gerekiyor. Ama “demokrasi” Davutoğlu’nun söyleminde bir paradigma olarak yer almıyor. Demokrasi onun dünyasında bir dış faktör.

Davutoğlu Türkiye’nin Batı’dan yana yapmış olduğu tercihi “tek yönlülük” olarak eleştiriyor. AKP daha iktidara gelmeden yayımladığı başyapıtı “Stratejik Derinlik”te, “Tek yönlü ve tek eksenli bir iç siyasi kültür ve buna bağlı bir dış politika yapımının oluşması Türkiye’nin çok yönlü tarihi tecrübe birikimini yeterince değerlendirebilen ve farklı senaryolara uyum gösterebilen bir siyasi ve diplomatik tavır geliştirebilmesini engellemektedir” diye yazmış.
O engel artık ortadan kalkmış olmalı ki, heveskâr AKP diplomasisi Ortadoğu’nun neresinde bir çıngar kopsa aktörlük fırsatı çıktı sanıp üzerine balıklama atlıyor.

Hiç yorum yok: