''Bahse konu yasal yayın yasağına rağmen kağıt parçası hakkındaki yayınların sürdürülmesi ve bu konuda başta RTÜK olmak üzere ilgili kamu kurumlarının gerekli tedbirleri almaması, anayasal hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesinin açıkça ihlal edilmesidir'' görüşü savunulan dilekçede, ''Taraf gazetesinin yasa dışı yayınları üzerine, RTÜK'ün denetim sorumluluğunda olan bazı televizyon kanallarının yayınlarında, Çiçek'in adı, unvanı, imzası ve en önemlisi resmi deşifre edilerek, bazı fanatik kişi ve örgütlere hedef gösterilmesi ile RTÜK'ün yasal sorumluluğuna verilen yayın ilkelerinin maksatlı ve sistemli olarak ihlal edilmesine neden olunmuş ve açıkça suç işlenmiştir'' iddiasında bulunuldu.
Dilekçede, şunlar kaydedildi: ''Çiçek'e yönelik maksatlı ve gerçek dışı bilgileri içerecek şekilde, başta Samanyolu Haber ve Samanyolu TV, Kanal 7, Kanal 24, ATV ve TRT 2 olmak üzere bazı televizyon kanalları tarafından karalama ve iftira kampanyasına dönüştürülen televizyon yayınlarının önlenmesine yönelik gerekli tedbirlerin alınması konusunda yasal yetkili ve sorumlu olan RTÜK, bahse konu yasal sorumluluklarını yerine getirmemiştir. RTÜK'ün görevini ihmal etmesini fırsat bilen bazı televizyon kanallarının iftira ve karalama kampanyaları ile yargısız infazı hedef alan maksatlı ve sistemli yayınlarını sürdürmesi, Çiçek'in başta mesleki kariyeri olmak üzere, maddi ve manevi yıpratılması ve zarar görmesine neden olmuştur.''
O kadar büyütülen olayın sonuç olarak özeti budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder